Have an account?

Küçük Sırlar İzleyicileri Bunları Haketmiyor...




Diziyi severek izliyoruz...
En iyi gençlik dizi...Fakat bitecek...
İzleyicilerde bir umut vardı...Yazın izlenir ve ratingler artar dizi devam kararı alır...Ama işlenen konu biraz bu inancı yok ediyor...
Resimlerin çıkmayışı,fragmanın geç çıkması ve az yayınlanması kısacası özen kalmamış...
Ayşegül eski haline dönsün istiyorlar...
Bencede eski Ayşegül!!!

Beni sevdiğini biliyorsun...
Çok çok öptüm...
Dedikoducu Çocuk

Dizifilm forumun Küçük Sırlar başlığında bir üyenin yazdıklarını çok beğendim...Sizlerle paylaşıyorum...



portakal123 adlı üye tarafından...
Herkesin reytinglerden dolayı ve kimsenin doğru düzgün bir açıklama yapmamasından dolayı sinirlerinin bozuk olduğunu düşünüyorum. Ki haklıyız da. Ama senaryonun bir anda bu kadar eleştirilmesi doğru gelmiyor bana. Gerçekten yerli dizilerde kolay kolay rastlayamayacağınız tür ilişkiler yazılıyor, konular konuşuluyor. Çok ince espriler var mesela. Karakterler çok gerçek hayattan alınmış ve Türkiye'de yapılmış en iyi gençlik dizisi bence. Her ne kadar kusurları olsa da -bunun kadar doğal bir şey yok- benim aklımda hep böyle kalacak bu dizi.

Biz bu dizide sürekli Su'dan yakınıyoruz ama diğer dizilerdeki karakterlerin geneli birer Su. Ama bu dizi öyle değil. Her şekil insan var. Arzu çok gerçek bir karakter mesela. Zaafları, hataları, aşkı, kıskançlıklarıyla. Karakterleri sürekli eleştiriyoruz ama eleştirmemiz de gerek zaten. Sonuçta gerçek hayatta da çevremizde herkesi eleştiririz-kendimiz de dahil. Hiçkimse mükemmel değildir.

Dizide SuDem çifti dışında da hiçbir klişe görmedik şimdiye kadar. O bölüm yayınlanırken bir yorumumda yazmıştım, Ayşegül'ün hastanede elini biri tutarak "seni seviyorum" türü bir şey söylediği zaman gözlerini açmaması, kendi kendine uyanması bile bu dizinin orjinalliğinin bir kanıtıdır.

Senaryosu bence diğer dizilere açık ara fark atarken, AyÇet de bu dizinin en büyük farkı olmuştur. Bu derece tutkulu, manyak bir çift görme fırsatımız oldu. Bu dizi bitince bir daha kolay kolay bir ayçet görebileceğimizi sanmıyorum. Sürekli laf sokan, oyun oynayan, birbirlerinin dudaklarına bakmadan konuşmayan, duvar fantezileri bu derece kuvvetli olan, birbirlerini delirten, kıskançlıktan çatlatan, yeri gelince asansörlerde/merdivenlerde yuvarlanıp, yeri geldiğinde oldukça duygusal konuşmalar yapıp gözleri dolabilen, sadece bir dokunuşları bile başlıkta olay olan bir çift bu. Küçük Sırlar bu çifti bize gösterdiği için bile hep ayrı olacak gözümde.

Mesela Ayşegül'ün Çet'in odasına girip, onu baştan çıkarmaya çalıştığı (8. bölüm) gibi bir sahneyi yerli dizilerde kolay kolay göremezsiniz. Genelde namuslu kız kaçar, erkek kovalar. Onu kurtarır, sever, hep yanında olur. Gerçek hayatta işler böyle yürümez. Gerçek hayatta erkekle Çet/Ali gibi odun, egoisttir ve kadınlarsa mutlaka kendinden Arzu, Ayşegül ve Su'dan bir parça bulurlar.

Çok hızlı yargılamayın. Ben bazı şeylerden kesinlikle eminim. Önümüzdeki birkaç bölüm içinde Arzu Ali'den ayrılacak ve bu ilişkide dengeler tersine dönecek mesela. Bu bölümleri bize boşuna izlettirmiyorlar. Arzu Ali'den intikam almasa bile, çok fena bir şekilde terk edecek onu, orası kesin.

Ayşegül&Çetin tarafına dönersek; bir anda bu çiftten ümit neden kesildi anlamış değilim. Her şey zaten ilerlemesi gerektiği gibi ilerliyor. Çet hep odundu, hala da odun. Bazı şeyleri geçiştirdiler, evet. Şu iddia şeyi mesela. Burda yaralı durumdaki Ayşegül'ken, Çet'in Ayşegül'e güvenmemesi için hiçbir sebep vermediler bize. Ama yine de Çetin'in iki bölüm önce Ayşegül'e neler yaparken, bir anda "Ben sana aşığıııım Ayşegül" diye önümüze çıkması komik olurdu. Bir şeyleri yavaş yavaş farkına varması daha iyi bence.

Ralf'in gelişiyle ille biri birini kurtaracak diye bir şey olmak da zorunda değil. Gayet güzel sahneler yazılabilir. Mesela GG'de 2.1'deki gibi bir sahne için kullanılabilirdi. Ayşegül tam Ralf'le gidecekken Çet "Lütfen onunla gitme..." diye yalvarabilir. Ayşegül de bunun için bir neden isteyebilirdi.

Ya da Serena&Chuck arasında geçen bir sahne vardır, çok sevdiğim. Bu Çet'le herhangi biri arasında geçse (Ceyla diyelim) çok güzel olur bence.


Spoiler İçermektedir
C: Onu kaybediyorum.
S: O zaman savaş onun için. O senin için savaşmıştı.
C: Denedim. Başaramadım.
S: Tekrar dene. (Burda tam ne dediğini hatırlamıyorum ama Blair'ın kırılgan bir dönemde olduğundan bahsediyordu) Ne söylemen gerektiğini biliyorsun.


Bu da bizim Ayşegül'ün durumuna uymuyor mu? Böyle bir şey olmasını isterim açıkçası.

Bu arada bu ikisinin yakınlaşması için ille Ayşegül'ün böyle bir modda kalmasına gerek yok. Oyun oynayarak da gayet mükemmel bir yakınlaşma sağlanabilir. Umarım bu bölüm ya da önümüzdeki bölüm Ayşegül eski haline döner.

Bu arada bir tango sahnesi de olsun artık lütfeeen

0 yorum:

Yorum Gönder